Kiracıların kirasını ödememesi, mal sahiplerinin sıklıkla karşılaşabildiği durumlardandır. Bu gibi durumlarda kiraya verenlerin yasal yollara başvurmaktan başka çaresi kalmıyor olup en etkili yollardan birisi de kiracıya tahliye talepli icra takibi başlatmaktır. Ödenmemiş kira bedellerine ilişkin icra takibi, tahliye talebiyle birlikte işleme konur. İşte bu yazımızda kiracıların icra takibi yoluyla tahliyesi işlenecek olup diğer usullere ilişkin daha detaylı bilgi edinmek için Kira Sözleşmesi Nasıl Feshedilebilir? başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Kira alacağının tahsiliyle ilgili sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Konuyla İlgili Başlıklar

  • Kira alacağı icra takibi
  • Kiracıya icra takibi
  • Kiracıya icra takibi başlatmak
  • Tahliye talepli icra takibi
  • Kira icra takibi

Kiracı Alacağı İçin Tahliye Talepli İcra Takibi Nasıl Başlatılır?

Tahliye talepli icra takibi, icra dairelerinde başlatılacak olup süreler ödeme emrinin kiracıya gönderilmesiyle başlayacaktır. Bu kapsamda temel olarak kiracının, ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra itiraz için 7 gün, kira borcunu ödemek için konut ve çatılı işyeri kirasında 30 günlük süresi vardır. Eğer kira sözleşmesinde kefil varsa bu kefile karşı da ayrı bir ödeme emri gönderiliyor olup kefilin itiraz ve ödeme için 7 günlük süresi vardır.

İcra takibi başlatmadan önce; özellikle takibe konu yer “işyeri” ise, kira kontratının damga vergisinin yatırılmasında fayda vardır. Ancak yatırılmaması halinde icra memurunun takibi başlatmama yetkisi bulunmuyor olup icra müdürü, yalnızca Maliye Bakanlığı’na durumu bildirmekle mükellef olacaktır. Konut kiraları ise damga vergisinden muaf olup konuyla ilgili daha detaylı bilgi için Kira Sözleşmelerinde Damga Vergisi başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Kiracı İcra Takibine İtiraz Ederse Ne Olur?

Eğer kiracı yukarıda bahsettiğimiz 7 günlük süre içerisinde takibe itiraz ederse icra takibi duracaktır. Kiracı, borca itiraz edebileceği gibi kira sözleşmesinin varlığına da itiraz edebilir. Bu durumda eğer (sözleşme noter onaylı değilse) tahliye için kiraya verenin genel mahkemelerde dava açması gerekecektir.

Kiracıların itiraz sebeplerinin başında borcu ödedikleri iddiası geliyor olup, süresinde yapılmış olan itirazı kaldırmak için, kiraya verenlerin, icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasıve tahliye talepli dava açmaları gerekecektir. İcra Mahkemesi, mal sahibini haklı bulursa, mahkemenin vermiş olduğu tahliye kararına karşı istinaf yolu açıktır. Fakat kural olarak istinaf, takibi durdurmayacak olup kiracı, tahliye kararı için tehir-i icra (icra takibinin üst derece mahkemesi karar verene kadar bekletilmesi) prosedürüne başvurmalıdır.

Kiracı İcra Takibine İtiraz Etmezse Ne Olur?

Uygulamada kiracılar, itiraz süresini kaçırabilmekte veya zaten borçlu olduklarını kabul edip itiraz etmeyebilmektedirler. Ödeme emrinde bildirilen 7 günlük süre içerisinde takibe karşı itiraz edilmemişse ve 30 günlük ödeme süresinin sonunda ödeme yapılmamışsa, kiraya veren, 6 ay içerisinde İcra Mahkemesine başvurarak tahliye talep edebilecektir. Aynı zamanda ödenmeyen kira borcu için haciz işlemlerine başlanabilecektir. Kiracının 30 günlük ödeme süresinden sonra ödeme yapması, tahliye davası açmaya engel teşkil etmeyecek olup yalnızca haczi engelleyecektir.

Kira alacağı ve kiracıya icra takibi başlatmaya yönelik sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

KİRA ALACAĞI İCRA TAKİBİ YARGI KARARLARI

kiracıya icra takibi başlatmak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı H. Y. tarafından borçlu Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan haciz ve tahliye talepli icra takibinde, Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesi’nin 06.07.2010 tarih ve 2010/669-1128 sayılı kararı ile davalı borçlunun “…” adresindeki kiralanandan tahliyesine karar verilmiştir.

Bu karardan sonra alacaklı vekilinin tahliyenin gerçekleştirilmesine yönelik talebi gereğince müdürlükçe borçlunun taşınmazdan tahliyesi işlemleri üzerine borçlu icra mahkemesine başvurarak, … için alınmış tahliye kararının, … adresinde uygulandığından bahisle tahliye işleminin iptalini talep etmiştir.

Bu durumda mahkemece, tarafların delilleri de toplanarak, icra müdürlüğünce yapılan işlemin ilama uygun olup olmadığının belirlenmesi bakımından mahallinde keşif yapılmak suretiyle tahliye kararına konu yer ile icra müdürlüğünce tahliyesi sağlanan yerin aynı yer olup-olmadığı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

kira icra takibi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Yargıtay Hukuk ve Ceza Dairelerinin görevleri 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6572 sayılı Kanun’un 27.maddesi ile eklenen Geçici 14.maddesi gereğince 19/01/2015 tarih ve 2015/8 sayılı kararla Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu tarafından kabul edilen Yargıtay İş Bölümünde gösterilmiştir.

11/04/2015 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60.maddesi gereğince, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçesiyle birlikte dosyayı Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na gönderecektir.

İnceleme konusu karar, kira sözleşmesinden kayanaklanan tahliye talepli kira icra takibine vaki itirazın kaldırılması talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir.

Kiracıya icra takibi

DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, kesinleşen icra takibi nedeni ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü de temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

İcra takibine konu edilen ve karara esas alınan 01.02.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kiracı …, kiralayan ise….. Sözleşmeyi ….müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. Kira sözleşmesinde kiracı şirket olduğu halde, 26.06.2012 tarihli kiracıya tahliye talepli icra takibi kiracı sıfatı bulunmayan şirket temsilcisi…. hakkında yapılarak örnek 13 ödeme emri gönderilmiş, tahliye davası ise kiracı şirket hakkında açılmıştır.

Davalı kiracı hakkında usulüne uygun olarak yapılmış tahliye talepli icra takibi bulunmadığı halde şirket hakkında tahliye kararı verilmesi doğru değildir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

Tahliye talepli icra takibi menfi tespit davası

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Asıl dava; kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ,Birleşen Dava; tahliye talepli icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, her iki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı dava dilekçesinde; davalıya ait konutu 15.07.2007 tarihli ve bir yıl süreli sözleşme ile kiraladığını, kira borcuna karşılık davalıya her ay için 300’TL. bedelli on iki adet senet verdiğini, 2008 yılı Ocak ayına kadar ilk yedi ayın borcunu ödeyip senetleri geri aldığını, 2008 yılı Şubat ila Temmuz arası aylara ilişkin senetlerin ise kira borcu ödenmiş olmasına rağmen iade edilmeyip, davalı tarafından icra takibine konu edildiğini belirterek söz konusu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davacı, birleşen davada senede dayalı takipten ayrı olarak davalının 2008 yılı Şubat ila 2009 yılı Aralık dönemi kira alacaklarına ilişkin kira sözleşmesine dayalı tahliye talepli kira alacağı icra takibi yaptığını, her iki takipte istenen ayların birbiri ile çakıştığını alacağın mükerrer olarak tahsil edilmeye çalışıldığını belirterek borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı vekili, icra takibine konu senetlerin ödenmediğini, ödendiği savunmasının yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, davacının ödeme savunmasının gerçeği yansıtmadığını, davacının kredi kartı ile yaptığı ödemelerin davalının işyerinden yapılan alışverişin karşılığı olduğunu savunmuştur.

kira alacağı icra takibi

Davalı alacaklı, 15/10/2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile 15/02/2008 vade tarihli ,300,00 TL bedelli ,15/03/2008 vade tarihli ,300,00 TL bedelli ,15/04/2008 vade tarihli ,300,00 TL bedelli ,15/05/2008 vade tarihli ,300,00 TL bedelli ,15/06/2008 vade tarihli ,300,00 TL bedelli ,15/07/2008 vade tarihli ,300,00 TL bedelli ,15/07/2008 vade tarihli ,500,00 TL bedelli senetlerin tahsilini istemiş , 21/12/2009 tarihinde başlattığı tahliye talepli icra takibi ile de 2008 yılı Şubat ayı ila 2009 yılı Aralık ayı arasına ait aylık 300,00 TL den 23 aylık toplam 6.900,00 TL kira alacağının tahsilini istemiştir.

Takip konusu senetlerin kira ilişkisine istinaden takip alacaklısına verildiği sabittir. Buna göre 15/10/2009 tarihli icra takibi konusu senetlere ait aynı alacak, 21/12/2009 tarihli tahliye talepli icra takibi ile de talep edilmiş olup mükerrer talep söz konusudur. Bu husus bilirkişi raporunda da belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece bilirkişi raporuna değer verilmeden karar verilmesi doğru değildir.

Bu nedenle mahkemece mükerrer talep edilen alacaklar üzerinde durularak sonucuna göre her iki dava dosyası yönünden ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde her iki davanın da reddine karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.


Kira alacağı icra takibi

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı alacaklı kira alacağının tahsili için tahliye talepli başlattığı kira alacağı icra takibine itiraz edilmesi üzerine icra mahkemesine baş vurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.Mahkemece itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 25.9.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı 18.10.2010 tarihinde tahliye talepli başlattığı icra takibi ile 8.087.71.-TL’nin tahsilini istemiştir:ödeme emri davalıya 5.11.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı süresinde yaptığı itirazında davacı alacaklı K1’ın talimatı üzerine davacı alacaklının işlerini takip eden K2’e ödediğini belirterek borca ve ferilerine itiraz etmiştir.Davacı 1.12.2010 tarihinde itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemiyle dava açmış ise de 30 günlük ödeme süresi beklenilmeden tahliye davası ve kira alacağı icra takibi açıldığından tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değldir.

Öte yandan davalı tarafından ibraz edilen 13.11.2009 tarihli ödeme belgesi ile davacı alacaklının imzası olduğu ileri sürülen tarihsiz fotokopi belgesinin asıllarının ilgililerin den istenerek bu belgelerin davacı tarafından kabul edilip edilmediğine ilişkin davacının beyanının alınması, ibraz edilen bu belgelerin İİK 269/c maddesi kapsamında olup olmadığının değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.