Mirastan mal kaçırma, diğer bir deyişle muris muvazaası miras bırakan ve mirasçılar arasında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Miras bırakanın ölmeden önce miras mallarını muvazaalı olarak devretmek istemesinin çeşitli sebepleri olabilir.

Örneğin bir takım mirasçılarla daha iyi ilişkiler içinde olabilir ya da ölmeden önce kendisinin bakımını üstlenen mirasçısına daha çok miras bırakmak isteyebilir.

Bu gibi durumlarda miras bırakana daha yakın olan mirasçılar bu yakınlığı kullanarak miras bırakan ölmeden evvel miras mallarını üzerine devralmaktadır. Bu devir her ne kadar dışarıdan satış gibi gözükse de işin aslı malların bağışlanmasıdır. Bu muvazaalı devirler diğer mirasçıların miras paylarını azaltmakta ya da yok etmektedir. İşte diğer mirasçıların miras paylarını azaltmak ya da tamamen bitirmek amacı ile yapılan muvazaalı işlemeler mirastan mal kaçırma denir.

Bilindiği üzere miras bırakan mirasına dâhil olacak malların bir kısmı üzerinde istediği gibi tasarruf edemez. Malları devredemez ya da bağışlayamaz. Bu mallar saklı paylı mirasçıların miras paylarını teşkil eden mallardır. Miras bırakan sağlığında veya vasiyetnamesinde sadece saklı pay oranlarını aşmayacak şekilde bağışlamalar yapabilir. Aksi takdirde saklı paylı mirasçıların ihlal edilen miras haklarının kendilerine iade edilmesi için dava açma hakkı bulunmaktadır.

Muvazaalı devirlerle mirastan mal kaçırmaktaki amaç saklı paylı mirasçıların dava açmalarının önüne geçmektir. Ancak mirastan mal kaçırmanın mahkeme tarafından tespiti halinde mal kaçıranlar daha büyük sonuçlarla karşılaşmaktadır.

Mirastan Mal Kaçırma Yolları – Mirastan Mal Kaçırma Nasıl Yapılır?

Mirastan mal kaçırmanın birçok yolu vardır. Ancak en sık karşılaşılan iki şekli; bağışlama yolu ve miras bırakanın mal kaçırmak için borç senedi düzenlemesidir.

  • Bağış Yaparak Mirastan Mal Kaçırma: Taşınmazların muvazaalı olarak satışında, miras bırakan ve taşınmazı bağışlamak istediği mirasçısı birlikte Tapu Müdürlüğü’ne giderek taşınmazın devrini gerçekleştirir. Genellikle taşınmaz değerinin çok çok altında bir bedelle devredilir ve bu bedel hiç ödenmediği için terekede bulunmaz. Ancak şunu ifade etmek gerekir ki taşınmazların değerinin altında bir bedelle satılması her zaman mal kaçırma olarak değerlendirilmez. Buradaki temel faktör miras bırakanın bu işlemi sırf diğer mirasçılarından mal kaçırmak için bu şekilde yapmasıdır. Devir işleminin hangi niyetle yapılıp yapılmadığının anlaşılabilmesi için Yargıtay’ın bazı kriterleri vardır. Bu kriterlere aşağıda değinilecektir.
  • Borç Senedi Düzenleyerek Mal Kaçırma: Mirasçılardan mal kaçırmanın diğer bir yolu da muvazaalı borç senedi düzenlemektir. Miras bırakan gerçekte borcu olmadığı halde sırf diğer mirasçılarından mal kaçırmak için bağışlama yapmak istediği mirasçısı lehine senet ya da çek gibi bir borç senedi düzenleyebilir. Bunun en kötü yanı miras bırakan öldükten sonra borçlarının da malları ile birlikte mirasçılarına geçmesidir. Böyle bir durumla karşı karşıya kalan mirasçıların bu senedin sadece mal kaçırma amavıyla düzenlendiğini ispat etmesi güçtür. Bu sebeple miras hukukunda uzman bir avukattan destek alınmasını tavsiye ederiz.
  • Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi İle Mirastan Mal Kaçırma: Ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile mirasçı miras bırakanın hayatta olduğu süre boyunca bakımını üstlenmeyi, miras bırakan ise sahip olduğu bir malını ya da bir miktar parasını kendisine bakan mirasçısına bağışlamayı taahhüt eder. Bu türlü sözleşmeler hukuken geçerlidir. Evladın mümkün olduğunca ana babasının bakımını üstlenmesi ahlaki bir vazife ise de ebeveynlerin içinde bulunduğu hastalık durumlarından ötürü normal bir bakımın ötesinde bir bakıma muhtaç olduğu durumlarda evladın sunduğu hizmet ve harcamalarına karşılık olarak bir semen istemesi normaldir. Ancak ölünceye kadar bakma sözleşmesi karşılığında yapılan mal devri yalnızca mirasçılardan mal kaçırmak maksadı ile yapılmışsa bu durum ispat edilerek sözleşmenin iptali sağlanabilir. Böyle bir durumda devredilen taşınmaz miras bırakanın terekesine geri döner.

Mirastan Kaçırılan Mal Nasıl Geri Alınır?

Mirastan mal kaçırmanın içerisinde iki işlem bulunmaktadır. Bunlar görünüşteki işlem ve gizli işlemdir. Miras bırakanın mal kaçırmak maksadıyla bağışlamak istediği taşınmazını tapuda satmış gibi gösterdiği bir durumu ele alalım. Burada satış işlemi görünüşteki işlem, bağışlama ise gizli işlemdir. Miras bırakanın gerçek iradesi taşınmazı bağışlamak olduğu için tespit noktasında gizli işlem esas alınır. Görünüşteki işlem ise hükümsüzdür. Bu durumda miras bırakan taşınmazını gerçekten satmak istemediği için satış işlemi hukuken yok sayılmaktadır. Gizli işlemse ancak hukuki şekle uygun olarak yapıldı ise geçerlidir. Bu noktada bağışlanan malın taşınır bir mal ya da tapulu bir taşınmaz olması önem arz eder.

  • Taşınır Malların Mirastan Kaçırılması: Normal şartlar altındataşınır eşyaların bağışlaması için yazılı bir sözleşme yapılmasına gerek yoktur.

Örneğin miras bırakanın otomobilini bir mirasçısına satış gibi göstererek bağışladığını varsayalım. Bu örnekte araç satış işlemi muvazaa nedeniyle hükümsüzdür.

Fakat gizli işlem olan bağışlama işlemi hukuki şekil eksikliği bulunmadığı için geçerlidir. Bu sebeple burada mirastan mal kaçırma değil, miras bırakanın sağlığında yaptığı geçerli bir bağışlama söz konusudur. Bu bağışlamanın iptali talep edilemez. Bağışlanan taşınır mal terekeye geri dönmez. Bağışlama ile saklı payı ihlal edilen mirasçılar tenkis davası açarak sadece saklı paylarını elde edebilirler. Tenkis davalarına ilişkin ayrıntılı bilgi için “Tenkis Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

  • Taşınmaz Malların Mirastan Kaçırılması: Taşınmaz mallarınbağışlanması için tarafların Tapu Müdürlüğü’nde yazılı sözleşme yapmaları gerekmektedir. Bu nedenle muvazaalı olarak satılan bir taşınmazın satış sözleşmesi muvazaa sebebi ile geçersizdir. Satış sözleşmesinin altındaki gizli işlem olan bağışlama ise kanuni şekil şartları sağlanmadığı için hükümsüzdür. Mirastan mal kaçırmak isteyen mirasçının elinde geçerli bir satış sözleşmesi bulunmadığı gibi geçerli bir bağışlama sözleşmesi de yoktur. Bu durumda miras hakkı zedelenen mirasçıların mirastan mal kaçırma davası açmaları gerekmektedir. Bu davanın sonucunda mirastan kaçırılmak istenen taşınmaz mal terekeye iade edilir ve hiç satılmamış gibi paylaştırılır.

Yargıtay’ın Mirastan Mal Kaçırma Kriterleri Nelerdir?

Miras bırakanın aslen bağışlamak istediği bir malını mirasçılarından mal kaçırmak için satış gibi gösterdiği bir durumda; satış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle bağışlama niyetinin ise şekle aykırılıktan ötürü geçersiz olacağını ifade ettik. Fakat Yargıtay bazı hallerde sırf şekle aykırılık sebebiyle miras bırakanın gerçek iradesinin yok sayılmasını çok katı uygulamamaktadır.

Özellikle miras bırakanın muvazaalı devirdeki maksadı mal kaçırmak değil de ölmeden önce mirasını paylaştırmak ise yalnızca şekle aykırılıktan ötürü mirastan mal kaçırma davası açmak hakkaniyete uygun düşmez.

Miras bırakan mirasını paylaştırmak maksadı ile tüm mirasçılarına bir takım mallarını devrettiyse burada artık mirastan mal kaçırmadan söz edilemez. Burada kilit nokta paylaştırılan malların değerleri arasında bir ölçü bulunmasıdır.

Yine miras bırakana ait bir taşınmazın mirasçıya devri, hasta olan miras bırakan ile mirasçısı arasında ölünceye kadar bakma sözleşmesi karşılığında da gerçekleştirilmiş olabilir. Burada ölünceye kadar bakma sözleşmesinin karşılığı olarak yapılan devrin muvazaalı olup olmadığı; miras bırakanın sağlık durumu, yaşı, malvarlığı, ailevi koşullar, devredilen malın miras bırakanın diğer mallarına oranı, devralan mirasçının  ekonomik durumu gibi bilgilere göre değerlendirilir.

Mirastan Mal Kaçırma Davası

Miras bırakanın mirastan mal kaçırmak maksadıyla bir taşınmazını satış gibi göstererek devretmesi halinde miras hakkı zedelenen mirasçıların mirastan mal kaçırma davası açarak haksız ve usule aykırı şekilde elde edilen taşınmazın terekeye iade edilmesi talep etmeleri gerekmektedir.

Mirastan mal kaçırma davalarında Mahkeme miras bırakan tarafından yapılan danışıklı devirlerin mirastan mal kaçırma amacıyla yapılıp yapılmadığını araştırır. Bu noktada Kanunumuz hâkime geniş bir takdir yetkisi tanımaktadır. Mahkeme miras bırakanın içinde bulunduğu ailevi, sosyal, ekonomik koşullar değerlendirir.

Örneğin miras bırakanın yaşadığı çevredeki gelenek ve görenekleri, mirastan mal kaçırmak için kabul edilebilir bir sebebinin bulunup bulunmadığını, mirastan kaçırılan malın satış bedeli ile gerçek değeri arasındaki farkı, miras bırakanın mirasçıları ile olan ilişkilerini, ekonomik durumunu değerlendirir.

Mirastan mal kaçırma sebebiyle açılan tapu tescil davasının neticesinde mal kaçırma kastının ve muvazaanın oluştuğuna dair yeterince kanıt toplayan Mahkeme, muvazaalı satışın iptaline karar verir. Böylece mirasçılardan kaçırılan gayrimenkul terekeye iade edilir.

Mirastan Mal Kaçırma Davasının Zamanaşımı Kaç Yıldır?

Hukukumuzda mirastan mal kaçırma davası için öngörülmüş herhangi bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Mal kaçırma sebebiyle hak ihlaline uğrayan mirasçılar miras bırakanın öldükten sonra bu davayı her zaman açabilir.

Mal Kaçırma Davası Hangi Mahkemede Açılır?

Mirastan mal kaçırma davasının taşınmazın bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılması gerekmektedir. Aksi takdirde dava görevsizlik ya da yetkisizlik sebebiyle reddedilir.

Hangi Mirasçılar Mal Kaçırma Sebebiyle Dava Açabilir?

Mirastan mal kaçırıldığı için miras hakkı zedelenen tüm mirasçılar mirastan mal kaçırma davası açabilir. Mirastan mal kaçırma temelde saklı paylı mirasçıların haklarını elde edememesi için yapılır ancak mirastan mal kaçırma davası açabilmek için saklı paylı mirasçı olmaya gerek yoktur. Sadece mirası reddedenler, miras payından feragat edenler ve miras bırakan tarafından mirasçılıktan çıkarılan kişiler mal kaçırma davası açamaz.

Mal kaçırma davası açılabilmesi için mirasçılardan birinin talepte bulunması yeterlidir. Davayı açan mirasçının diğer mirasçıların onayını almasına Tüm mirasçıların birlikte hareket etmesi gerekmez. Yalnızca muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açmaktaki maksat mirastan kaçırılan taşınmazın terekeye iade edilmesi ise açılacak davada tüm mirasçıların birlikte hareket etmesi gerekmektedir.

Mal Kaçırma Davası Kime Karşı Açılır?

Mirastan mal kaçırma davası miras bırakanın taşınmazı danışıklı olarak devrettiği kişiye karşı açılır. Bu kişi ölmüşse dava ölenin mirasçılarına karşı da açılabilir.

Miras bırakanın taşınmazı devrettiği kişi miras bırakan öldükten sonra mal kaçırma davası ile uğraşmamak adına elde ettiği gayrimenkulü bir başkasına devretmiş olabilir. Bu durumda gayrimenkulü devralan yeni malik iyi niyetliyse mal kaçırma nedeniyle miras hakları zedelenen mirasçılar yeni malike karşı mal kaçırma davası açamaz. Buna karşın gayrimenkulü devralan yeni malik kötü niyetli ise mirastan mal kaçırma davası bu kişiye karşı da açılabilir. Miras hakkı ihlal edilen mirasçıların gayrimenkulü miras bırakandan muvazaalı işlemle devralmış olan mirasçının gayrimenkulün satış bedeli üzerindeki hakları ise her zaman saklıdır.

Mirastan Mal Kaçırma Dava Dilekçesi

Mirastan mal kaçırma davası, muvazaalı işlemle miras hakkı ihlal edilen mirasçı/mirasçılar tarafından taşınmazın bulunduğu yerin bağlı bulunduğu adliyenin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile açılır. Dava dilekçesinde davacıların öncelikle mirasçı olduklarını belgelemeleri gerekir. Bunun için dilekçe ekine veraset ilamı eklenebileceği gibi Mahkemeden miras bırakana ait nüfus kayıtlarının incelenmesi de talep edilebilir.

Dava dilekçesinde davacı ve davacıların isim soy isim, TC ve tebligata yarar adresleri en başa yazıldıktan sonra mirastan kaçırılan malın tahmini değeri dava değeri kısmına eklenmelidir. Mahkeme tarafından alınacak karar ilam harcı bu değer üzerinden hesaplanacaktır. Davacılar tarafından taşınmazın güncel değeri bilinmiyor ise dava cüzi bir meblağ üzerinden açılır ve Mahkemeden bilirkişi incelemesi talep edilir. Gayrimenkul değerleme uzmanları tarafından taşınmazın değeri takdir edildikten sonra Mahkeme ödenmesi gereken harcı davacıya tamamlatır.

Dava dilekçesinin açıklama kısmında miras bırakanın adı soyadı, mirasçıları, mirasçıların miras payları açıklanır. Akabinde miras bırakanın ölümü anında terekede olması gereken fakat şüpheli şekilde satılmış taşınmaz bilgileri verilir. Söz konusu taşınmaz satışının muvazaalı olduğuna ilişkin Mahkemeden delil toplaması istenir. Miras bırakanın ve devralan mirasçının ekonomik durumu, ailevi ilişkileri, terekede taşınmaz satış bedelinin bulunmaması gibi olguların araştırılması istenir. Mirastan mal kaçırıldığının ispatı için dinletilmek istenen tanık isimleri bildirilir.

Mal kaçırma davaları niteliği itibariyle karmaşık davalardır. Bu davanın mirasçılar tarafından yazılacak bir iki sayfalık basit bir dilekçe ile açılmasında bir mahsur yoktur. Ancak devredilen malların sırf mirastan mal kaçırmak için danışıklı olarak satıldığının ispatı kolay değildir. Davanın reddedilme ihtimali yüksektir. Bu sebeple hakları ihlal edilen mirasçıların daha fazla hak kaybına uğramamak için dava açmadan önce miras hukukunda uzman bir avukata danışmasını tavsiye ederiz.

Mirastan Mal Kaçırma Davası Ne Kadar Sürer?

Mal kaçırma davası, danışıklı olarak hareket edildiğinin ispatının kolay olmaması nedeni ile çoğu zaman uzun sürmektedir. Davanın ne kadar sürede sonuçlanacağı; delillerin toplanma hızı,  mahkemenin iş yükü, tebligat yapılacak mirasçıların sayısı gibi faktörlere göre değişiklik göstermektedir. Bu sebeple kesin olmamakla birlikte mal kaçırma davaları 2-5 yıl arasında sonuçlanmaktadır.