Müteahhitlerin iflas etmesi sonucu inşaat projelerinin yarıda kalması sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Özellikle büyük inşaat projelerinde meydana gelen iflaslarda birçok kişi mağdur olmakta ve muhatap bulamamaktadır. Peki böyle bir durumda inşaat sözleşmesinin ve tarafların akıbeti ne olacaktır?

İnşaat firmalarının ve müteahhitlerin iflasına ilişkin hukuki sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Müteahhidin İflası

Kural olarak iflasın açılmasıyla inşaat sözleşmesi ortadan kalkmayacaktır. Müteahhit’in iflası durumunda, Müteahhit’in işlerinin ve mallarının yönetimi iflas idaresi yürütmektedir. İflas idaresi, alacaklıların ve müflis şirketin yararına göre devam eden iş ve sözleşmeleri sonlandırabilir ya da devamına karar verebilir. İflas idaresi sözleşmenin devamını / inşaatın tamamlanmasını alacaklıların yararına görüyorsa; Arsa Sahibi’nin güvence talep etme hakkı gündeme gelecek olup iflas idaresi bu talebi yerine getirmek zorundadır. Aksi takdirde arsa sahibi sözleşmeden dönebilecek ve varsa alacağı için iflas masasına kaydolacaktır.

İflas İdaresi, süregelen inşaatın ve inşaattan kaynaklanan borçların devamını iflas alacaklıları ve müflis şirket için yararlı görmüyorsa inşaatın devam etmemesine karar verebilecektir. Böyle bir durumda inşaat sözleşmesi sona erecek olup inşaatın o zamana kadar yapılan kısmı için Arsa Sahibi, daha önce elde ettiği menfaat oranındaki bedeli iflas masasına ödemekle yükümlüdür. Tabi bu durumda arsa sahibi, inşaat firmasına ödediği bedeli / verdiği arsa payını elde ettiği menfaatten düşecektir.

Bu kapsamda 3 daire alan ve 400.000 $ ödeme yapan arsa sahibi, 3 dairenin bedelinden 400.000 $’ı düşecektir. Aynı durum arsa sahibi tarafından verilen arsa payları için de geçerlidir.

Eğer arsa sahibi müteahhide daha fazla bir avans vermişse bu fazla kısım, iflas masasına imtiyazsız alacak olarak kaydedilecektir. Dolayısıyla gerekli hesaplamalar yapıldıktan sonra sözleşme sona erdiği için normal şartlarda 200.000 TL alacaklı olduğu tespit edilen bir arsa sahibinin bu alacağı diğer alacaklardan farklı bir muamele görmeyecektir. Bu kapsamda iflas eden müteahhidin tüm mal varlıkları, alacakları ve borçları hesaplanarak nihai olarak kalan para alacaklılara dağıtılacaktır. Burada sorun, alacak ve mal varlığının borçları karşılamamasında ortaya çıkmakta olup alacaklılar genellikle alacaklarını ancak uzun yargılamalar sonucunda belirli oranda alabilmektedirler.

Bu noktada arsa sahiplerinin müteahhitlere devrettiği arsa payları üzerinde ipotek hakları varsa, alacaklarını bu ipotekli arsa payından karşılayabileceklerine şüphe yoktur.

Arsa Sahibinin İflası

Asa Sahibi’nin iflası halinde Müteahhit’in en önemli kozu kanuni ipotek hakkı olup bu konuda daha detaylı bilgi için “İnşaatçı İpoteği” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Eğer Müteahhit lehine kanuni ipotek hakkı tescil edilmemişse yine yukarıda belirtilen usulde İflas İdaresinden iş bedelinin garanti altına alınması için bir teminat gösterilmesi istenebilecek olup aksi durumda müteahhit sözleşmeden dönebilecektir. Benzer şekilde iflas idaresinin sözleşmeye devam etmek istememesi halinde inşaat sözleşmesi sona erecek olup Müteahhit, o zamana kadar yaptığı imalat ve inşaata ilişkin alacaklarını, iflas masasına kaydedecektir.

İnşaat hukukuna ilişkin sorunlarınızda bizimle iletişime geçebilirsiniz.