Ülkemizde arazi/tarla sahiplerinin en çok yaşadığı sorunlardan birisi de kendi arazisinden genel yola çıkabileceği bir yolu olmamasıdır. Böyle durumlarda, komşu arazi sahibinden bir geçit hakkı talep edilmektedir. Bazı komşular buna rıza gösterirken, rıza göstermeyen komşulara karşı mahkemeye başvurulup bir geçit hakkı davası açılabilecek midir? Bu talebin şartları nelerdir? Bu yazımızda da bu soruların cevapları ayrıntılı olarak izah edilecektir.

Geçit hakkı, kural olarak kişiye bağlı olarak kurulur, devredilemez. Ancak, taraflar, geçit irtifakı hakkının, başkalarına devredilebileceği-mirasçılara geçebileceği konusunda anlaşabilirler. Devredilebilecek ve mirasçılara geçebilecek biçimde kurulan geçit irtifakı, süresiz veya en az 30 yıl için kurulmuşsa, tapuda bu hak için ayrı bir sayfa açılır.

Geçit hakkı ve gayrimenkul hukukuna yönelik sorularınızda bizimle her zaman iletişime geçebilirsiniz.

Geçit Hakkı Nedir?

Türk Medeni Kanunu m.747’de belirtildiği üzere;

Taşınmazından genel yola çıkmak için yeterli geçidi bulunmayan malik, tam bir bedel karşılığında bir geçit hakkı tanınmasını komşularından isteyebilir.”

Burada kanunda belirtilen genel yoldan kasıt, yetkili makamlarca genelin kullanmasına tahsis edilen ve kamudan her bir bireyin tek başına yararlanmaya yetkili olduğu yollardır.

Geçit hakkına ihtiyacı olan kimse, eğer şartlar sağlanmışsa, doğrudan bir irtifak hakkı sahibi olmaz, sadece irtifak hakkının kurulmasını isteme hakkına sahip olur. Bu hak, geçit ihtiyacı olan taşınmazın mülkiyetine bağlıdır. Paydaşlardan biri de, zorunlu geçit hakkının kurulmasını isteyebilir.

Geçit Hakkının Şartları

Bir taşınmaz malikinin komşu taşınmaz makilinden geçit irtifakı kurulmasını isteyebilmesi için bu şartların birarada bulunması gerekir:

1)Genel Yola Çıkmak İçin Yeterli Geçit Bulunmamalıdır.

Hiç geçit bulunmaması veya ihtiyacı karşılamayan bir geçit olması durumunda, geçit irtifakı talep edilebilir.

2)Taşınmazların Durumu Ve Uğrayacakları Zarar Değerlendirildiğinde, Bunun Bir Başka Komşudan Talep Edilebilecek Durumda Olmaması Gerekir.

Öncelikle mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşudan geçit irtifakı talep edilir. Yine bu komşular arasından en az zarar görecek komşudan bu hak talep edilmelidir.

Birden fazla alternatif komşu varsa, davada bu komşuların hepsi taraf gösterilebilir. Davadaki incelemede, alternatif güzergâhlar incelenir. Davacının taraf göstermediği komşular bile, şartlara daha uygun olması durumunda davaya dâhil edilir. En kısa ve en az giderle nereden geçit hakkı sağlanabilecekse, o yer tercih edilir.

3) Geçit Hakkı Bedeli Ödenmelidir.

Geçit irtifakı kurulacak taşınmazın irtifaksız-yüksüz değeri ile irtifak hakkı ile yükümlenmiş-yüklü değeri arasındaki fark, geçit hakkı bedeli olarak ödenir. Bu bedel hesaplanırken, geçit hakkı olanın yararı dikkate alınmaz, sadece geçit veren komşunun geçit vermesinden doğan zararı esas alınır.

Komşu Malik Geçit Hakkına Rıza Gösterirse Süreç Nasıl İşler?

Bu şartlar varsa ve komşu malik de geçit irtifakı kurulmasına rıza gösterirse,  yapılacak bir resmi senede istinaden tapuda tescil yapılarak geçit irtifakı tesis edilir. Bu resmi senette geçidin yeri ve denkleştirme bedeli belirlenir. Ayrıca geçit irtifakı, hem yararlanan hem de yüklü taşınmazın sahifelerine tescil edilir.

Geçit Hakkı Davası

Komşu malik, geçit irtifakı kurulmasına rıza göstermezse, ihtiyaç sahibi, dava yoluyla mahkemeden geçit irtifakının tescilini isteyebilir. Hâkim, karardan önce, bedelin miktarını belirleyerek ödenmesini bekler. Ödemeden sonra iki tarafın da menfaatini gözeterek davacı lehine uygun bir yerde geçit hakkı kurulmasına karar verecektir.

Geçitin yapımı ve bakımı irtifak hakkı sahibine aittir.Hakkını kullanırken yükümlü taşınmaz malikine en az zarar verecek şekilde davranmakla yükümlüdür.

Ayrıca, zorunlu geçitler dışında kalan geçici nitelikteki geçitler ile kırsal alanda ihtiyaç duyulan diğer geçitlerin özel kanun hükümleri yoksa yerel adet uygulanarak doğrudan kanundan dolayı tescilsiz geçit hakkının varlığı kabul edilmiştir.

Geçit hakkı ve geçit hakkı davasına ilişkin detaylı bilgi için alanında uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.

Geçit Hakkı Davası Ne Kadar Sürer?

Bu konuda net bir şey söylemek mümkün olmasa da bir yılı geçeceğini belirtmek gerekir. Yine de bu durumun mahkemeden mahkemeye değişeceği göz önünde bulundurulmalıdır.

GEÇİT HAKKI YARGI KARARLARI

Geçit Hakkı Talebi

Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.04.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR

Dava, geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.

Davacılar vekili, davacılara ait 1097 ve 1083 parsel sayılı taşınmazlarına gidip gelmek için fiilen kullandıkları yolun taş dökülmesi nedeniyle kapatıldığını beyanla dava konusu parseller lehine geçit hakkı kurulmasını istemiştir.

Davalı … vekili cevabında; davalının 1078, 1079 ve 1085 parsellerin maliki olduğunu, davacıların kullandığı başka bir yolun olduğunu, 7- 8 senedir bu yolu kullandıklarını beyanla davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, davacı taşınmazları olan … 1083 parsel sayılı taşınmaza davalılar …, … ve …’a ait olan 1084, 1085, 1086 ve 1174 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçen ve harita mühendisi … tarafından düzenlenen 11.04.2014 tarihli bilirkişi raporu ekinde bulunan 3 numaralı krokide taralı olarak gösterilen 1174 parselin 4,36 m2’si, 1084 parselin 155,04 m2’si, 1085 parselin 98,14 m2’si, 1086 parselin 88,18 m2’si üzerinden davacı lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.

Hükmü, davacılar vekili ve davalı … temyiz etmiştir.

1)…’ın temyizi yönünden yapılan incelemede;

Gerekçeli karar davalı …’a 17.03.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 02.04.2015 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğundan, HUMK’nun 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davalı … tarafından süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

2)Davacılar vekili yönünden yapılan incelemede;

Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmesi gerekirken, mahkemece dava konusu aleyhine geçit kurulan parseller yönünden geçit irtifakının özel sütununa tesciline karar verilmemesi doğru görülmemiştir

Öte yandan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1084 parsel aleyhine 135,04 m2 geçit hakkı tesisi belirlendiği halde mahkemece hüküm sonucunda 155,04 m2 geçit tesisine karar verilmiştir.

Ayrıca aleyhine geçit hakkı kurulan parsellerden biri 174 parsel olduğu halde mahkemece hüküm kısımında parsel numarası 1174 olarak yazılmış olup, hüküm sonucunun infaza elverişli şekilde gösterilmemesi doğru görülmemiş ise de; bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:

Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …’ın süresinde olmayan temyiz isteminin reddine,

2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hüküm sonucunun 2. bendinde yer alan “geçit hakkı tesisine” ibaresinden sonra gelmek üzere “Tapu Sicil Tüzüğünün 30. maddesi gereğince geçit hakkının aleyhine geçit hakkı tesis edilen 1084, 1085, 1086 ve 174 sayılı parsellerin kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmesine” ibaresinin eklenmesine, aynı bentte ve 3. bentte yer alan “1174” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “174” ibaresinin eklenmesine, 2. bentte yer alan “155,04 m2” ibaresi hükümden çıkarılarak yerine “135,04 m2” ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Hak Tesisi Talebi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.03.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hak tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili ile dahili davalı … vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR

Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı … vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı … vekili ile davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Davada …, …, …, …, …, … ve … Belediyesi davalı olarak hasım gösterilmiş olup, mahkemece sadece davalı …’ya ait 2320 sayılı parsel ile davalı …’a ait 2321 parsel aleyhine geçit tesis edilmiştir. Bu durumda davalılar … ile Belediye hakkındaki davanın reddine ve bu davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken belirtilen hususta olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

Hükmün Bozulması

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.05.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı … yönünden davanın reddine, davalı … yönünden davanın kabulüne dair verilen 17.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.

Davacı, 222 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 221 ada 23 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, “davalı … aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile 12.05.2014 tarihli fen bilirkişisi raporunda kırmızı renk A harfi ile gösterilen 221 ada 23 parsel sayılı taşınmazdan 35,54 metrekarelik alandan davacı lehine geçit hakkı tesisine” karar verilmiştir.

Hükmü, davalı temyiz etmiştir.

Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlemesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.

Somut olaya gelince;

dava açıldığı tarihte davacının mutlak geçit ihtiyacı bulunmakta ise de, yargılama sırasında davalı … Hazinesine ait 221 ada 24 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından satın alınması nedeniyle, mülkiyeti davacıya geçen bu taşınmazdan dolayı yine davacının kendisine ait 222 ada 6 parsel sayılı taşınmaz lehine akdi irtifak hakkı kurulabileceğinden davacının bu davada hukuki yararı kalmamıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde geçit hakkı kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Oybirliği kararı

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

… sırasında … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 74 parsel sayılı 10509 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle payları oranında … ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı …, çekişmeli taşınmaza komşu 101 ada 75 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu ve çekişmeli taşınmaz malikleri ile yapılan anlaşma gereği taşınmazların sınırında 3 metre taşınmaz bölümünün yol olarak kullanımına izin verilmesi sebebiyle bu kısmın tapu kaydının iptaliyle davacı adına tescil edilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 101 ada 74 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı geçit hakkı talebinde de bulunabileceğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 27.11.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.