Bilindiği üzere yapı inşaları idarenin onayı ve denetimi altında yürütülüyor olup arsa sahipleri ve müteahhitler, hareketlerinde serbest değildirler. Ne var ki yapılan binlerce inşaatın denetimi idare için dahi yürütmesi güç bir yük olup Yapı Denetimi Hakkında Kanun ile birlikte Devlet, bu işi özel sektör ile işbirliği yaparak çözme iradesini göstermiştir.

Yapı denetimine ilişkin hukuki sorularınız için avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.

Yapı Denetim Kuruluşları Nedir?

Yapı denetim kuruluşu, bir inşaatın başlangıcından bitimine kadarki süreçte arsa sahibi adına inşa faaliyetlerini ve dolayısıyla müteahhiti denetleyen kuruluşlardır. Özel kişilere ait bir yapının imar planına, fen/sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kalitede yapılması için proje ve denetimini sağlar. İdareye karşı da fenni mesulün sorumluluklarını üstlenen yapı denetim kuruluşlarının ücretini arsa sahibi ödemekle mükelleftir.

Her ne kadar ana kural bu olsa da, uygulamada yapı denetim kuruluşlarını müteahhitlerin belirlediği, ücreti de müteahhitin ödediği görülebilmektedir. Bu durum ise arsa sahiplerini müteahhitlere karşı korumak amacıyla da ihdas edilen yapı denetim faaliyetinin içini boşaltabilmektedir. Zira yapı denetim şirketlerinin, olası bir usulsüzlük halinde “işvereni olan” müteahhitler aleyhine rapor hazırlamaları zorlaşmaktadır.

Yapı Denetim’in uygulaması henüz tüm ülkede başlamamış olup 19 pilot ilde uygulanmaktadır. Bu iller; Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova’dır. Bu illerin sayısının genişletilmesinde Cumhurbaşkanı yetkilidir.

Yapı Denetim Kuruluşları

Yapı denetim kuruluşları, sadece yapı denetimi görevi yapan ve ortaklarının tamamı mimar veya mühendislerden oluşan tüzel kişilikleri ifade etmek için kullanılır. Bu kapsamda bir mühendis tek başına yapı denetim kuruluşu olamayacağı gibi yapı denetim kuruluşları “adi ortaklık” şeklinde de kurulamayacaktır. Zaten uygulamada da daha çok Limited Şirket ve Anonim Şirket olarak kurulmaktadır.

Yapı denetim kuruluşları; denetçi mimar ve mühendisler ile yardımcı kontrol elemanları da istihdam edebilecektir. Söz konusu yardımcı kontrol elemanları, Bakanlığın belirlediği durumlarda denetçi mimar ve denetçi mühendislerin sevk ve idaresi altında yapı denetim kuruluşunda kontrol elemanı yerine görevlendirilebilecektir. Bu kişiler de görevlendirildiği yapılarda denetçi mimar ve denetçi mühendisler ile birlikte müteselsilen sorumlu olacaklardır.

Yapı denetim kuruluşları, yapı denetimi faaliyeti dışında başka bir ticarî faaliyette bulunamayacaktır. Aynı şekilde yapı denetim kuruluşlarının denetçi mühendis ve mimarları da denetim faaliyeti süresince başkaca meslekî ve inşaat işleri ile ilgili ticarî faaliyette bulunmaları yasaktır.

Yapı denetim kuruluşları, faaliyet göstermeleri için gereken izni Merkez Yapı Denetim Komisyonu’ndan alıyor olup denetimlerini ise İl Yapı Denetim Komisyonları gerçekleştirir. Verilen izin belgesi üç yıl için geçerli olup bu sürenin sonunda vize edilmeyen izin belgesinin kullanımına izin verilmeyecektir.

Yapı denetim kuruluşlarının denetleyebileceği azami yapı inşaat alanı 360.000 m2’yi geçemeyecektir. Bu sınır denetçi mimar ve mühendisler için de mevcut olup proje ve uygulama denetçisi inşaat mühendisi için 360.000 m2, proje ve uygulama denetçisi mimar için 360.000 m2, uygulama denetçisi inşaat mühendisi için 120.000 m2, proje ve uygulama denetçisi makine mühendisi için 120.000 m2, proje ve uygulama denetçisi elektrik mühendisi için 120.000 m2, Teknik öğretmen için 15.000 m², Tekniker için 10.000 m² ve Teknisyen için 5.000 m2’dir.

Ancak aynı alanda ve aynı proje dahilinde olmak şartı ile kuruluş ve denetçileri için toplam yapı inşaat alanı sınırı aranmayacaktır. Ayrıca yapı denetim kuruluşunun üzerinde bulunan işlerin toplamı denetleme yetki sınırını aşmamış ise; alınmak istenen yeni bir işin son iş olması kaydıyla, toplam yapı inşaat alanı sınırı kuruluş ve denetçileri için aşılabilecektir.

Yapı denetim kuruluşları; faaliyet göstereceği ilde en az 100 m2 alana sahip tam donanımlı bir ofisin sahibi olmak zorundadır. Söz konusu merkez ofiste en az beş adet bilgisayar, iki adet yazıcı, bir adet fotokopi makinesi ve denetim hizmetinde kullanılmak üzere kuruluş adına üç adet otomobil bulundurmak şarttır. Eğer varsa il dışındaki şubelerde de bu araç ve gereçlerden en az birer adedinin bulunması şartı aranır.

Hangi Durumlarda Yapı Denetim Kuruluşuyla Anlaşmak Gereklidir?

Eğer yapılacak inşaat yukarıda bahsedilen pilot illerde ise kural olarak belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak yapıların hepsinde yapı denetim kuruluşu ile anlaşmak zorunludur. Ruhsat değişikliği gerektiren tadilatlar da bu kapsamda değerlendirilmektedir. Ancak

  • İmar Kanununun 26’ncı maddesinde belirtilen kamuya ait yapı ve tesisler ile 27’nci maddesinde belirtilen ruhsata tabi olmayan yapılar,
  • Bodrum katı dışında en çok iki katlı ve yapı inşaat alanı toplam 200 metrekareyi geçmeyen müstakil yapılar
  • Entegre tesis niteliğinde olmayan tarım ve hayvancılık amaçlı yapı ve tesisler ve
  • Köy yerleşik alanlarında, belediye ve mücavir alan sınırları içinde olmayan iskân dışı alanlarda ve nüfusu 5000’in altında olan belediyelerin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bodrum katı ve çatı arası dışında en çok iki katlı ve yalnızca bir bodrum katın inşaat alanı hesaba katılmaksızın toplam inşaat alanı 500 metrekareyi geçmeyen konut yapıları ile bunların kömürlük, otopark, depo gibi müştemilatı

için yapılan inşaatlar söz konusu zorunluluktan müstesna tutulmuşlardır. Normal şartlarda ruhsata tabi olup da istisna sayılan yapılarda denetime yönelik fennî mesuliyet mimar ve mühendislerce üstlenilir.

Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmeleri

Kanun uyarınca arsa sahipleri ile yapı denetim kuruluşu arasında yazılı bir sözleşme akdedilme zorunluluğu bulunmaktadır. Bu sözleşmenin bir sureti taahhütname ekinde ilgili idareye verilecektir. Bu sözleşme her ne kadar arsa sahibinin vekili aracılığıyla imzalanabilse de, denetim konusu yapının müteahhidi bu sözleşmenin imzalanmasında arsa sahibi adına vekil olamayacaktır. İmzalanan sözleşme hizmet bedelinin ödenmesi ve ruhsat alınması ile sona erecektir.

Kanun uyarınca bu sözleşmede; taahhüt edilen hizmetin konusu, yeri, inşaat alanı, süresi, varsa yapı (arsa) sahibi ile müteahhit arasında akdedilen sözleşmede yer alan yapının fizikî özellikleri, yapı denetimi hizmet bedeli, yapı denetiminde görev alacak teknik personel listesi ve diğer yükümlülükler yer alır. Uygulamada genellikle Yönetmelik’teki taslak sözleşme kullanılmaktadır.

Arsa sahibinin değişmesi halinde yapı denetim sözleşmesinin yeni arsa sahibi ile yeniden yapılması ve bu durumun yapı denetim şirketi tarafından üç gün içinde idareye ve ilgili Bayındırlık ve İskân Müdürlüğüne bildirilmesi gerekecektir. Ancak arsanın bir şirkete ait olması durumunda şirket hisseleri el değiştirmişse bu tarz bir uygulamaya gerek yoktur zira arsanın sahibi olarak şirket hala mülkiyet hakkına sahip olmaya devam etmektedir.

Arsanın devredilmesi durumunda eğer yapının yeni sahibi tarafından Yönetmeliğe uygun olarak bir yapı denetim kuruluşu ile hizmet sözleşmesi akdedilmezse inşaatın devamına izin verilmeyecektir.

Yapı denetimine ilişkin hukuki sorularınız için bize ulaşabilirsiniz.

Tarafların Birbirlerine Karşı Sorumlulukları Nelerdir?

Yukarıda da açıklandığı üzere, tarafların birbirlerine olan temel sorumlukları yapı (arsa) sahibi için hizmet bedelini zamanında ödemek, yapı denetim kuruluşu içinse Kanun kapsamında denetim faaliyetlerini gerçekleştirmektir. Yapı denetim kuruluşları ayrıca idareye karşı da imar mevzuatı uyarınca öngörülen fennî mesuliyeti ilgili idareye karşı üstlenecek olup bu husus ayrı bir yazının konusudur.

Yukarıda da değinildiği üzere uygulamada yapı denetim firmasının ücreti, denetlenen inşaat firması ya da inşaat sahibi tarafından ödenir. Bu absürt durum denetimin kalitesini düşürebildiği gibi olası bir afette can ve mal kayıplarına da neden olabilecektir. Bu gibi durumlarda yapı denetim şirketleri arsa sahiplerinin uğradıkları maddi ve manevi kayıplar için büyük sorumluluğun altına girmektedirler.

Özellikle sırf imza yetkisine sahip olduğu için yok pahasına çalıştırılan mimar ve müteahhitler, vakıf olmadıkları raporlara imza atarak aslında hem hukuki hem de cezai sorumluluğa imza atmaktadırlar. Bu sebeple uzun süreçte yaşanabilecek mağduriyetleri azaltma adına arsa sahipleri şahsen yapı denetim kuruluşları ile anlaşmalı ve gerekli denetimlerin yapılıp yapılmadığını da kontrol etmelidirler.

Arsa (Yapı) sahipleri, hizmet bedelini bankada açılan ve idarenin kontrolündeki yapı denetim hesabına yatırmak zorundadırlar. Yapı denetim sahiplerinin sahip olduğu bu hesaplar haczedilemez ve tedbir koyulamayacak hesaplardandır.

Yapı Denetim Kuruluşlarının Hukuki Sorumlulukları

Genel kural olarak yapılaşmalar imar planları ve ruhsata uygun olmak zorunda olup bu hususun denetimi idareye aittir. Ancak idare bu yükü özel sektörle işbirliği içerisinde üstleniyor olup, yapı denetimin uygulama bulduğu alanlarda idareye karşı olan fenni mesuliyet Yapı Denetim Kuruluşlarına aittir.

Yapı denetim kuruluşlarının bir diğer sorumluluğu ise arsa sahiplerine karşı olup bu şirketler, müteahhitin yapıyı teknik anlamda usulüne uygun şekilde inşa edip etmediğine dair arsa sahibini bilgilendirmekle de mükelleftir.

Yapı Denetim Kuruluşlarının Yükümlülükleri Nelerdir?

Yapı denetim kuruluşlarının gerek idareye gerekse de arsa sahiplerine karşı birçok kanuni yükümlülüğü mevcuttur. Bu kapsamda yapı denetim kuruluşlarının başlıca yükümlülüklerini sayacak olursak;

  • İdareye Uygunluk Görüşü Bildirmek: Yapı Denetim Kuruluşları, proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol ederek, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmekle mükelleftir.
  • Yapı Denetim Kuruluşları, denetimi üstlendiklerine dair ilgili idareye taahhütname vermek, bu yapıya ilişkin bilgileri yapı ruhsatı düzenleme tarihinden itibaren yedi gün içinde Bakanlığa bildirmekle mükelleftir.
  • Yapı Denetim Kuruluşları yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek zorundadır.
  • Yapı Denetim Kuruluşları, yapım işlerinde kullanılan malzemeler ile imalatın proje, teknik şartname ve standartlara uygunluğunu kontrol etmek, sonuçlarını belgelendirmek ve ayrıca malzemeler /imalatla ilgili deneyleri yaptırmak zorundadır.
  • Yapı Denetim Kuruluşları, yapılan tüm bu denetim hizmetlerine ilişkin belgelerin bir nüshasını ilgili idareye vermek, denetimleri sırasında yapıda kullanılan malzeme ve imalatın teknik şartname ve standartlara aykırı olduklarını belirledikleri takdirde, durumu bir rapor ile ilgili idareye ve il sanayi ve/veya ticaret müdürlüklerine bildirmekle mükelleftir.
  • Yapı Denetim Kuruluşları, iş yerinde, çalışmaların, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına göre düzenlenmesi gereken sağlık güvenlik planına uygun olarak yapıldığını kontrol etmek, gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteahhidini yazılı olarak uyarmak, uyarıya uyulmadığı takdirde durumu ilgili idari müdürlüğe bildirmekle mükelleftir.
  • Yapı Denetim Kuruluşları, ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ilgili idareye bildirmek zorundadır.
  • Yapı Denetim Kuruluşları, yapının ruhsat eki projelerine uygun olarak kısmen veya tamamen bitirildiğine dair ilgili idareye rapor vermek zorundadır.
  • Yapı Denetim Kuruluşları zemin, malzeme ve imalata ilişkin deneyleri, şartname ve standartlara uygun olarak laboratuvarlarda yaptırmakla mükelleftir.

Görüleceği üzere bu yükümlülüklerin bir kısmı idareye bir kısmı ise (arsa) yapı sahibine karşıdır. Özellikle arsa sahibine karşı olan sorumluluğunun özetle “yapının teknik olarak mevzuata uygun olup olmadığının arsa sahibine bildirilmesi” olduğu söylenebilir. Zira arsa sahibinin birçok alanda teknik uzmanlık gerektiren bir konuda doğru şekilde hizmet aldığından emin olması oldukça zordur.

Yapı Denetim Şirketlerinin Arsa Sahiplerine Karşı Sorumluluğu

Temel kural olarak yapı denetim kuruluşları ile proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve müteahhit; yapının ruhsat ve eklerine, fen, sanat ve sağlık kurallarına aykırı, eksik, hatalı ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle arsa sahibine karşı kusurları oranında sorumludurlar.

Bu kapsamda yapı denetim kuruluşları sorumlu olduğu kadar bu kuruluşların yöneticileri, ortakları, denetçi mimar ve mühendisleri de kusurları oranında arsa sahibinin uğradığı zararlara karşı sorumludurlar. Bu bağlamda herkes kusuru oranında sorumlu olacağı için bir elektrik mühendisi statik projeden sorumlu olmayacağı gibi mimar da kullanılan asansörün elektrik aksamlarındaki arızalardan sorumlu olmayacaktır.

Ayrıca yapı denetim kuruluşları, yazılı ihtara rağmen yapı sahibi tarafından önlem alınmayan hususlardan sorumlu değildir. Yapı denetim şirketleri sorumluluktan kurtulmak için inşaatta tespit ettikleri kusuru fotoğrafla saptayıp müteahhiti de iadeli taahhütlü posta ile uyarmalıdırlar. Bildirilen sürede aykırılık giderilmemesi halinde Yapı Denetim Kuruluşları 3 iş günü içinde iadeli taahhütlü posta ile idareye bildirim yapmalıdır. İnşaatın yapımı esnasında gerekli özen ve dikkati gösterdiğini ispat eden Yapı Denetim Kuruluşu idare ve arsa sahibine karşı olan sorumluluğundan imtina edebilecektir.

Dolayısıyla olası bir deprem sonucunda yapının zarar görmesi halinde Yapı Denetim Kuruluşu gerekli özen ve dikkati gösterdiğini ispat ederek deprem sonucu yapı/arsa sahiplerinin uğradığı zararı tazminden kaçınabileceklerdir. Yapı Denetim Kuruluşlarındaki ortakların, yöneticilerin, mimarların, mühendislerin ve laboratuar görevlilerinin görevlerini ihmal etmeleri/ kötüye kullanmaları halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılma ihtimalleri gündeme gelecektir.

Sorumluluk Süresi Ne Kadardır?

Temel kural olarak Yapı Denetim Şirketlerinin sorumluluğu yapı kullanım izninden itibaren taşıyıcı sistemler için 15 yıl, taşıyıcı olmayan sistemler için 2 yıldır.

Bu kapsamda örneğin 1 Ağustos 2018 tarihinde yapı kullanım izni alan bir binada Yapı Denetim Kuruluşunun sorumluluğu taşıyıcı sistemlerde meydana gelen bir hasar için 1 Ağustos 2033’e kadar, taşıyıcı olmayan sistemler içinse 1 Ağustos 2020’ye kadar mevcut olacaktır.

Ancak dava açma süresi (dava zamanaşımı) her halükarda zararın meydana geldiği tarihten itibaren 5 yıldır.

Dolayısıyla 1 Ağustos 2018’de yapı kullanım izni alan bir bina örneğinden devam edecek olursak; taşıyıcı sistemlerde 1 Temmuz 2033’te meydana gelen bir zarar için 1 Temmuz 2038’e kadar dava açılabilecektir. Ancak bu zararın 3 Eylül 2018’de ortaya çıkması durumunda (her ne kadar yapı denetim şirketi 15 yıl içinde ortaya çıkacak zararlardan sorumlu olsa da) 3 Eylül 2023’ten sonra açılacak davalarda yapı denetim şirketleri zamanaşımı itirazında bulunabileceklerdir.

Yapı Denetim Kuruluşlarının Cezai Sorumluluğu

Yapı denetim kuruluşları ve yetkili personellerinin kusurlarıyla işledikleri fiillerde ağır cezai sorumlulukları gündeme gelmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, bu sorumluluğun yalnızca kasten gerçekleştirilen fiillerde değil aynı zamanda ihmalen gerçekleştirilen fiillerde de gündeme geliyor olmasıdır. Özetlemek gerekirse, yapı denetim kuruluşları için bir yapının denetim faaliyeti sırasında gerekli özen ve dikkatin gösterilmemesi görevi kötüye kullanma suçunu, bir yapının ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılması imar kirliliğine neden olma suçunu, idareye ibraz edilen belgelerle yapının gerçek durumu arasında fark olması da resmi belgede sahtecilik suçunu gündeme getirmektedir.

Görevi Kötüye Kullanma

Yapı denetim kuruluşları yaptıkları işlemlerde kamu görevlisi gibi sorumlu oldukları için, görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmeleri veya görevlerinin gereklerini yapmakta ihmal göstermeleri durumunda, görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş olacaklardır. Bu kapsamda görevinin gereklerine aykırı hareket ederek kişilerin mağduriyetine, kamunun zararına neden olan ya da haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilecektir.

Bu kapsamda bir inşaat mühendisinin, gereken şartları taşımadığını bilmesine rağmen kalitesiz inşaat demirlerinin kullanımına izin vermesi halinde bu suçun unsurlarının oluştuğundan söz edilebilecektir. Benzer şekilde görevinin gereklerini yapmakta ihmal yahut gecikme göstererek kişilerin mağduriyetine, kamunun zararına hareket eden bir kamu görevlisi de altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilecektir. Bu kapsamda örneğin gerekli denetimleri yapmakta geciken bir mühendisin altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması gündeme gelebilecektir.

Resmi Belgede Sahtecilik

Yapı denetim kuruluşunun ortakları, yöneticileri, mimar ve mühendisleri ile laboratuvar görevlilerinin hazırladığı raporlar resmi belge sayıldığından; bu raporların inşaatın fiili durumuna aykırı olması yahut denetim yapmamalarına rağmen yapmışçasına rapor hazırlamaları halinde resmi belgede sahtecilik suçu gündeme gelecektir. Bu kapsamda söz konusu yetkililerin bahsedilen fiilleri gerçekleştirmeleri durumunda 3 yıl ile 8 yıl arasında hapis cezasına mahkûm edilebileceklerdir.

İmar Kirliliğine Neden Olma Suçu

İnşaatın ruhsat ve eklerine aykırı şekilde inşa edilmesi sonucunda yapı denetim kuruluşlarının ortakları, yöneticileri, mühendisleri ve mimarlarının imar kirliliğine neden olma suçunu işlemiş olmaları gündeme gelebilecektir. Bu kişilerin 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları söz konusu olup daha detaylı bilgi için “İmar Kirliliğine Neden Olma Suçubaşlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Tüm bu cezai prosedürlere ilişkin tarafların dikkatli olması gerekip uzman bir gayrimenkul avukatından destek alınmasında fayda vardır.

Yapı Denetim Kuruluşlarının İdari Sorumluluğu

Bilindiği üzere yapı denetim kuruluşları, imar mevzuatı uyarınca öngörülen fenni mesuliyeti ilgili idareye karşı üstlenmektedir. Benzer şekilde Yapı Denetimi Hakkında Kanun uyarınca yapı denetim kuruluşlarının mevzuatta öngörülen esaslara göre denetim görevini yerine getirmemeleri halinde belirli idari yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu sebeple inşaatın, tesisatı ve malzemeleri ile birlikte, mevzuata, ruhsata, uygulama imar planına, ruhsat eklerine ve teknik şartnamelere uygun olarak inşa edilmesi büyük önem arz etmektedir. Verilen idari cezalara örnek vermek gerekirse;

5.000 Türk Lirası İdari Para Cezası Uygulanan Haller

  • Yapı denetim kuruluşunun denetçi mimar ve mühendislerinin, denetim faaliyeti süresince başkaca meslekî ve inşaat işleri ile ilgili ticarî faaliyette bulunmaları
  • Yapı denetim kuruluşunun denetçi mimar ve mühendislerinin yapı denetim kuruluşunda görevli iken laboratuvar kuruluşlarında da görev alması

hallerinde mimar ve mühendislere 5.000 Türk Lirası idari para cezası uygulanır.

Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi Bedelinin %2’si Kadar Ceza Uygulanan Haller

  • Yapı denetim kuruluşunun görevden ayrılması veya mimar ve/veya mühendislerinden birinin, herhangi bir sebeple yapı ile ilişkisinin kesilmesi halinde yapı denetim kuruluşunun söz konusu durumu; gerekçeleri ile birlikte en geç altı iş günü içinde yazılı olarak Bakanlığa ve ilgili idareye bildirmemesi

Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi Bedelinin %3’ü Kadar Ceza Uygulanan Haller

  • Denetim hizmetinin bu Kanunda yazılı asgari hizmet bedelinden düşük bir bedel ile üstlenildiğinin tespit edilmesi
  • Yapı sahibinden veya vekilinden, yapı denetim hesabına yatırılmaksızın yapı denetimi hizmet bedeli alındığının tespit edilmesi

Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi Bedelinin %10’u Kadar Ceza Uygulanan Haller

  • Denetim personelinin görevi başında bulunmaması veya yapı denetim kuruluşunun denetim personeline görevi ile ilgili yazılı olarak bilgi vermediğinin anlaşılması
  • Mevzuatın öngördüğü evrakın tanziminde eksiklik veya kusur bulunması
  • Yapı denetimini üstlendiğine dair ilgili idareye taahhütname verilmemesi, bu yapıya ilişkin bilgilerin yapı ruhsatı düzenleme tarihinden itibaren yedi gün içinde Bakanlığa bildirilmemesi
  • İş yerindeki çalışmaların, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına göre düzenlenmesi gereken “sağlık güvenlik planına” uygun olarak yapıldığının kontrol edilmemesi ve gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteahhidinin yazılı olarak uyarılmaması veya uyarıya uyulmadığı takdirde durumun ilgili Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğüne bildirilmemesi

Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi Bedelinin %20’si Kadar Ceza Uygulanan Haller

  • Yapının taşıyıcı sistemlerinin etkilenmemesi şartı ile
  • Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerinin ilgili mevzuata göre incelenmemesi ve ilgili idareye uygunluk görüşü bildirilmemesi
  • Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasının denetlenmemesi
  • Ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumun üç iş günü içinde ilgili idareye bildirilmemesi

Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi Bedelinin %30’u Kadar Ceza Uygulanan Haller

  • Yapım işlerinde kullanılan malzemeler ile imalatın proje, teknik şartname ve standartlara uygunluğunun kontrol edilmemesi ve sonuçların belgelendirilmemesi, malzemeler ve imalatla ilgili deneylerin yaptırılmaması,
  • Yapılan tüm denetim hizmetlerine ilişkin belgelerin bir nüshasının ilgili idareye verilmemesi, denetimler sırasında yapıda kullanılan malzeme ve imalatın, teknik şartname ve standartlara aykırı olduğu belirlendiği halde, durumun bir rapor ile ilgili idareye ve il sanayi ve/veya ticaret müdürlüklerine bildirilmemesi
  • Yapının ruhsat eki projelerine uygun olarak kısmen veya tamamen bitirildiğine dair ilgili idareye rapor verilmemesi
  • Zemin, malzeme ve imalata ilişkin deneylerin, şartname ve standartlara uygun olarak laboratuvarlarda yaptırılmaması

Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi Bedelinin %50’sine Kadar Ceza Uygulanan Haller

Yapı denetim kuruluşlarına denetim sorumluluğunu üstlendiği bir işe yönelik yapılacak tespitler doğrultusunda yukarıdaki bentlerde belirtilen idari müeyyidelerden birden fazla cezanın verilmesinin gerekmesi hâlinde, o işe ait yapı denetim hizmet sözleşmesinin en fazla %50’si kadar idari para cezası verilir.

Yapı Denetim Kuruluşunun 1 Yıl Yeni İş Almaktan Men Edilmesi

  • Hataların yapının taşıyıcı sistemini etkilemesi hâlinde
  • Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerinin ilgili mevzuata göre incelenmemesi ve ilgili idareye uygunluk görüşü bildirilmemesi
  • Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasının denetlenmemesi
  • Ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumun üç iş günü içinde ilgili idareye bildirilmemesi
  • Yapı denetim kuruluşunun denetim faaliyeti dışında başka ticarî faaliyette bulunması
  • Yapı denetim kuruluşuna son bir yıl içinde üç defa idari para cezası uygulanması

Yapı Denetim Kuruluşunun İzin Belgesinin İptal Edilerek Faaliyetine Son Verilmesi Ve Teminatının İrat Olarak Kaydolması

Yeni iş almaktan men yönünde verilen ilk cezanın ilan edilmesinden sonra, yeni iş almaktan men yönünde cezayı gerektiren ikinci bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı ceza verilip ilan edilmesinden sonra üçüncü defa yeni iş almaktan men yönünde ceza vermeyi gerektiren bir fiilin işlenmesi ve bundan dolayı da ceza verilip ilan edilmesi hâlinde, son ilan tarihinden itibaren Merkez Yapı Denetim Komisyonunun teklifi üzerine Bakanlıkça yapı denetim kuruluşunun izin belgesi iptal edilerek faaliyetine son verilir ve teminatı irat olarak kaydolunur. Görüldüğü üzere söz konusu idari para cezalarının ciddi sonuçları olabileceği için zamanında itiraz etmekte ve hatta dava açmakta fayda olabilmektedir.

 

Bu konular hassasiyet arz ettiğinden alanında uzman avukatlarla çalışmakta fayda olduğu şüphe götürmemektedir.